TÜBİTAK ya da farklı fon kuruluşları bazı proje önerilerinin sunumları için çok kısa süre verirler. Bu doğrudur. Şöyle ki:
Bir kişiye çok yetkin olduğu bir konuda dahi 5 dakikalık bir sunum yapması istendiğinde, “bana 2-3 gün verin hazırlanayım” der. Oysaki, 3 saatlik sunum yapması istendiğinde, duruma göre hemen başlayabilir sunuma.
Bu tür çok kısa görüşmelere, “Asansör konuşması” deniyor. Belki bu açıdan bakıldığında, derdinizi birine anlatmak için toplantının yüksek katlı bir binada olması avantaj olabilir. 😊
Bir konuyu çok özlü anlatmak, sizin o konuya hakimiyetinizi gösterir. İstekli olup olmadığınızı ve net neler söylemek istediğinizi gösterir. Bir “ÖZ” vermeniz istenir.
Bu açıdan, bakıldığında, 4-5 yıl süren bir doktora çalışmasının bir tez olarak en fazla 45 dakikada sunumu da çok uzun bir asansör konuşması olarak düşünülebilir. Aslında bir su içimi süresince anlatılan, çok uzun ve meşakkatli yürünen bir yoldur. İşte bunu iyi anlatmak lazım.
Onlarca yıl süren ömrün bitimi de saniyeler almaz mı?
Cahit Sıtkı şöyle bitirir 35 Yaş Şiirinin sonunu:
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
#proje