Proje, bir probleme çözüm bulma ya da fırsatı/fırsatları değerlendirme adına belirli bir sürede ve belirlenmiş bir proje ekibi ile bir planı başlatma, yürütme, kontrol etme ve sonuca bağlama sürecidir.
Projede amaç, belirli bir mali kaynağı kullanarak, fikirleri belirli parametrelerle test edip, sonuç elde etme, ürün ortaya koyma hatta ticari prototip geliştirmektir.
Projeyi oluştururken, proje bileşenleri, fikri doğru bir şekilde, proje hakemlerine ya da değerlendiren jüriye ifade edecek şekilde olmalıdır. Projede yer alan özgün fikirler, özgün katkılar ve yenilikçi yönler önemlidir. Farklı olarak ortaya ne koyabiliyorum? sorusunun cevabını iyi vermek gerekir. Başarılı bir proje sunabilmek için daha evvel proje sunmuş, projesi kabul görmüş, projeyi başarı ile yönetmiş kişi ya da kurumlardan eğitim alınabilir.
Sunulan her proje elbette kabul görmez. Ancak, öncelikle her işte olduğu gibi projeye de inanmak gerekir. İstemek, cesaret etmek ve yüreğinizi koymanız gerekir. Önce proje yürütücüsü olarak siz inanacaksınız. Proje kabul görmez ise, küstüm oynamıyorum duygusuna kapılmamak gerekir. Elbette, projenizi yazarken öncelikle, zaman harcarsınız, emek verirsiniz. Bu sizi yorar. Kabul olmayınca da buna üzülürsünüz. Bu doğaldır. Gerçekten istiyorsanız, revizyonlar doğrultusunda tekrar sunarsınız. Proje neden ret aldı. İyi mi yazamadınız? Eksikler mi vardı? Yeterli zamanı mı ayırmadınız? Öncelikle kendimizi sorgulamamız gerekir.
Projeyi doğru fon kuruluşuna sundum mu? Sunduysam, fon kuruluşunun istediği çağrıya uygun mu ya da istenen kriterleri sağlayabildim mi? Proje bileşenlerim iyi yazılmış mıydı? Ekibi doğru seçtim mi?
Tüm bu soruları cevaplamak gereklidir. Projenizin ret almış olması, projenin başarısız olması anlamına gelmez. Tekrar tekrar, size verilen hak sona erene kadar, projeyi sunmayı deneyebilirsiniz. Eğer, gerçekten ümit kesildi ise, yeni bir fon kuruluşundan destek almak denenebilir. Olmadı ise, projenize inanıyorsanız daha küçük bir bütçe ile belirli bir kısmını siz deneyebilirsiniz. Projeden siz de ümidinizi gerçekten kırdıysanız gereksiz ısrar zamanı öldürür. Yeni projelere bakmak gerekir.
Projeniz ret alırsa, ön yargılar sizi yargılar. Ön yargı, başlama enerjinizi düşürür. Aklınıza bin bir türlü soru gelir ancak bunların hepsi sizin projenizin başarısızlık nedenlerinden uzakta durur. Lose lose lose and win…
Ünlü basketbol oyuncusu Michael Jordan şunu söylüyor : “Kariyerim boyunca 9000’den fazla şut kaçırdım. Nerdeyse 300 maç kaybettim, 26 kere maçı kazandırmak için son şut bana verildi ve kaçırdım! Hayatımda tekrar, tekrar ve tekrar başarısız oldum. Ve işte bu yüzden başardım.”