Oğlum küçükken, her çocuk gibi, bizim odamızda yatıyordu. Bir gün tam uykuya
dalacaktım, oğlum annesine seslendi.
– “Anne”, dedi.
– Ben güneşi oturarak beklesem? Olur mu?
Bu söz beni çok çok şaşırtmıştı. Oğlum, uyumayı ve uyanmayı, güneşin doğuşunu
beklemekle anlamlandırmıştı. Sonrasında, çok düşündüm de, aslında herkes güneşi
bekliyordu. Yeni bir yaşam için. Çünkü, dünyadaki tüm yaşam ve enerji kaynağı güneştir.
Turizmci güneşi bekler, çiftçi güneşi bekler, inşaatçı güneşi bekler… Tüm canlılar güneşe
muhtaçtır.
Şimdilerde güneşi bekleyenler arasına enerji yatırımcıları da giriyor…
Artık, yağmur olmadığında, mevsim kurak geçtiğinde, yağmur duasına çıkanlar, hava
kapalı olduğunda da bulutların gitmesi, havanın bir an önce açması için, güneşin gelmesi için
güneş duasına çıkacaklar. Hani hep anlatılır ya, yağmur duasına gidenler eli boş giderken biri
yanında şemsiye taşır. Çünkü, duasının kabulüne inanmıştır. Yağmur duası edenlerle, güneş
çıkması için dua edenlerin niyetleri çatışmaktadır.
Elbette, eskiden ısınma için bize yeten güneş ya da ürünlerimizi kurutmada enerji
kaynağımız güneş şimdilerde giderek artan fakat artış hızı daha fazla olması gereken bir hızla,
elektrik ihtiyacımızı da karşılar oldu.
Güneş enerjisi girişimcilerinin sayısı her geçen gün artıyor. Öyle ki, TEDAŞ’ ta üretime
geçmeyi planlayan projelerin kapasitesi 3450 MW civarında. Güneş enerjisi yatırımları enerji
yatırımları arasında en yüksek maliyetli yatırımlardan biri olmasına rağmen bu rakamlara
ulaşılmış durumda. TEİAŞ verilerine göre, Haziran 2016 tarihi itibariyle ülkemizdeki kurulu
güneş enerjisi santrali gücü 440 MW civarlarındadır. Bu kurulum 2013 yılından sonra başladı.
Mevcut kurulu gücün 10 katından çok daha fazla da başvuru mevcuttur. Ülkemizin toplam
kurulu enerji gücü ise 80000MW’ a yakındır.
Ülkemiz büyük bir hızla gelişiyor. Bu gelişimin ana gereksinimlerinden birisi de şüphesiz
ki enerji ihtiyacıdır. Hali hazırda ülkemiz, büyük miktarda enerjiyi ithal etmektedir. Bunda
petrol ve doğal gaz kaynaklarımızın yeterli olmayışı önemli rol oynamaktadır. Ancak, enerji
teknolojilerinin de büyük bir kısmında dışa bağımlı durumdayız.
Güneş enerjisi ile elektrik üretiminde büyük pay sahibi Fotovoltaik panelleri yurtdışından
temin ettiğimiz malzemelerle büyük ölçekte montaj yapabiliyoruz. Ülkemizde panel üretimi
için de ciddi atılımlar var. Enerji teknolojileri kaynaklı cari açığın artması elbette istenmiyor.
Bu alanda, önemli akademik ve sanayi-Ar-Ge çalışmaları hızla devam ediyor. Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanımız Sayın Berat ALBAYRAK zaman zaman yaptığı açıklamalarda özellikle
enerji çeşitliliğine ve Enerji alanındaki Ar-Ge çalışmalarına önem ve destek verdiklerini
belirtmişlerdir.
Her yenilenebilir enerji kaynağı gibi Güneş Enerjisi ile elektrik üretimi de önemli
miktarda arazi gerektirmektedir. 1MW elektrik üretimi için gerekli enerji sahası yaklaşık 20
dönümdür. Bununla birlikte ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olup, iç sularımızda bir hayli
fazladır. Hali hazırda Japonya’ da su üzerine kurulu santraller 3MW elektrik üretim kapasiteli
olup bu oran yakın bir sürede 12-13MW’ a kadar çıkarılması planlanmaktadır. Gerek ilimiz
Elazığ sınırlarında yer alan Keban Baraj Gölü, gerekse Atatürk barajı ve diğer barajların çoğu,
su üstü Güneş Enerjisi Santrallerine (GES)’ lere elverişlidir. Su üzerine kurulacak santrallerin
en büyük avantajı soğutmadır. Bilindiği üzere, yüksek sıcaklık panellerin verimini düşürür.
Yüzer güneş santrallerinde rüzgarla gelen su zerrecikleri panelleri soğutarak verimi arttırır.
Atık su havuzları üzerine de bu tip santralleri kurma olanağı bulunmaktadır. Yüzer güneş
santralleri ile ilgili uygulamalar Hindistan, ABD, Güney Kore ve Brezilya gibi ülkelerde
mevcuttur. Önemli bir avantaj olarak, paneller, suyun buharlaşmasını da önlerler. Bununla
birlikte, seralar güneşi toplarken elektriği de üretebilirler. Yani, seraların kapladığı çatılar
güneş enerjisi üretimi için güzel bir alan oluşturabilir. Mimarlar, binaları güneş panelleri
yerleştirmeye uygun geometride yapmalıdırlar. Çünkü, AVM’ ler, spor salonları, sanatsal
mekanlar, stadyumlar, hatta enerji santralleri güneşten elektrik üretimine uygun mekanlardır.
Sonuç olarak, güneş önemli bir enerji kaynağımızdır. Güneşten elektrik üretiminin
toplam enerji üretimimizdeki payı artmakla birlikte, yerli üretim, güneşten elektrik üretim
teknolojileri geliştirilmelidir. Enerji üretimimize katkıda bulunması açısından, Google
haritalarda görülen Enerji santrallerinin sayısının artmasını ümit ediyoruz.
NOT: BU YAZI HERAYAKTÜEL DERGİSİNDE YAYINLANMIŞTIR.
Paylaşın: