Akademik makale, bilimsel çalışmaların, Ar-Ge çalışmalarının sonuçlarının sunumudur. Bu sunum, makalenin, Başlık (Title), Özet (Abstract), Anahtar Kelimeler (Keywords), Giriş (Introduction), Materyal ve Metod (Material and Methods), Sonuçlar ve Tartışma (Results and discussion), Bulgular (Conclusion), Kaynaklar (References) gibi temel bileşenlerinin uygun bir şekilde yazılmasını içerir.
Makale yazmak için, elbette sadece sonuçların elinizde olması yetmez, sonuçların sunumu için ayrıca çalışmak, zaman harcamak, emek vermek gerekir. Sonuca ulaşmak meşakkatlidir, sabır işidir. Tıpkı, bir dağın zirvesine tırmanmaya benzer. Örneğin, Everest tepesine tırmanmayı, oraya bayrak dikmeyi hedeflerseniz, motivasyonunuz olsun ya da olmasın, bu hedef sırtını tutkuya dayayarak sizi oraya tırmandırır. Günlerce süren Everest tırmanışının her anında, motive olmak elbette zordur. Makale yayınlama süreci de böyledir. Zorlu bir yolculuktur. Hele de makaleyi, belirli bir puanı sağlamak adına yapıyorsanız, bu biraz daha zorlu bir çalışma olur. Çünkü, insan, zoraki yapılan işlerden zevk almaz ve isteksiz yapılan işler, her zaman motivasyonu kırar.
Eğer, elinizde önemli bilimsel bulgular varsa ve siz o bulguları tüm dünyaya duyurmak istiyorsanız, bu zor yolun çıkışını yani makalenizin yayınlanmasını düşünmek sizi motive edecektir. Çünkü, başarının zorluğunu, bitirmenin hazzı kolaylaştırır.
Ret aldığınız makaleler, asla motivasyonunuzu bozmamalı. Çünkü, ret (reject) geçerli sebepler varsa, öğretir. Ben, makale yazmayı, hiçbir makale yazma eğitimi almadan, reddedilen makalelerimden öğrendim.
Aslında makale yazma konusundaki en büyük motivasyonlardan birisi de makalenizin atıf almasıdır. Hiç tanımadığınız, akademik bağınızın olmadığı insanlar, makalelerinize ulaşıp, kendi makalelerinde, sizin makalenize atıf yaparlarsa, sizin sonuçlarınızla, kendi sonuçlarını karşılaştırıp, referans olarak alırlarsa (validation), bu sizi inanılmaz motive eder. Makalenizin çok olmasından ziyade atıflarınızın da çok olması önemlidir.
Makale, “eser” dir. Mevlana der ki: “Kim bırakmazsa bu dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser.” Siz, bu dünyadan ebedi aleme intikal ettiğinizde, makaleleriniz okunacak, atıf alacak ve yeni bilim insanlarına yol gösterecek. Örneğin, Albert Einstein, Sigmund Freud ve daha nice bilim insanlarının makaleleri halen atıf alıyor.
Makale hazırlamak, insanda az ya da çok stres yaratır. Bunu kontrol etmek, stresi motivasyona dönüştürmek makale yayınlatmak için destek olur. İnsanın önünde, kendine uygun, ulaşabileceği, ütopik olmayan hedeflerinin olması psikolojik olarak dinç tutar. Makale insanın önüne hedef koyar ve bu duruma yardımcı olur. Makale, başarı tanımına göre bir başarıdır ve özgüven kazandırır. Aslında, makale yazmak bir tutkudur.
Nihayetinde, yazmak güzeldir ve makale de bu güzelliği yaşatır.